Yaşlı Cato



Yaşlı Cato veya Yaşlılık Üzerine


Cicero, 62 yaşında yazdığı bu eserinde, insanların genelde yaşlılıkla ilgili olumsuz düşüncelerini eleştirerek yaşlılığı över. Bu övgüleri ise yaşlı lakaplı politikacı Cato'nun ağzından anlatarak yapmakta. Hitabetteki üstün yeteneği sebebiyle halk ona "maior" lakabını vermiştir. Bu kelime Latincede büyük, bilge, yetişkin gibi anlamlara gelmekte. Ayrıca iyi bir hukukçu da olan Yaşlı Cato tam anlamıyla Cicero için bir rol modeldir.Yaşlı Cato M.Ö. 234-149 arası dönemde yaşamış bu da Cicero'dan yaklaşık 50 yıl öncedir. Ayrıca Cicero döneminde politikacı olan diğer bir Cato daha olduğundan, Yaşlı Cato'ya bu hitap hem saygı açısından hem karıştırmamak için çok daha uygun olacaktır.

Yaşlılıkla ilgili insanların benzer kaygıları vardır. Bunları; yaşlılığın insanı aktif hayatın dışına itmesi, bedenin zayıflaması, nefsi zevklerden mahrum etmesi, ölüme yakınlığı, olarak sıralar ve hepsinin esasında sanıldığı gibi kötü olmadığını kanıtlamaya çalışır. Mesela bedenin zayıflığı ile alakalı olarak şu örneği inceleyelim; bir Yunan güreşçi olan Milo yaşlanınca pazılarına bakıp ağlayarak onların mahvolduğundan yakınır. Fakat şanını kendine değil de yalnızca fani olan gençliğin eseri pazılarına borçlu olduğu için yazarca sertçe eleştirilir. Çünkü geçici olan fiziksel güce sahip olmaktan daha önemli olan zihin gücüne sahip olmaktır. Bu sebeple, aynı çağda yaşamış olmalarına rağmen omuzlarında bir öküzü taşıyabilecek kadar güçlü Milo'yu değil, entelektüel birikimi ve bilime olan katkılarından ötürü Pisagor'u tanıyoruz.
Cicero eserinde, hiçbir şeyi öğrenmek için geç olmadığının da dikkatini çeker, bunda ise Sokrates'in yaşlılığında lir çalmayı öğrenmesi gibi bir örnekte bulunur. Haz bölümünde ise hedonizm denince akla gelen filozof Epikur "bilge diye geçinen biri varmış" denerek felsefesi aşağılanır ve insanın kendini hazlara fazlasıyla kaptırması eleştirilir.
Ölüm karşısında adlı başlığın altında, ruhun ölümsüzlüğü, ahiretin varlığı tartışılmakta. Her ne olursa olsun bir son gerçeğine kendini hazırlamak olgunca bir davranıştır.
Ksenofon'un eserinde gecen Yaşlı Kiros'un son sözlerinden yaptığı alıntı Cicero'nun ahiret düşüncesini ortaya koymaktadır aslında. Altını çizdiğim şu cümlelere dikkatinizi çekmek istiyorum "...Ayrıca hiçbir şey ölüme uyku kadar benzemediğini fark edeceksiniz. Uyuyan insanın ruhu ilahi tabiatını açıkça gözler önüne serer. Dinlenirken gevşeyen ruh çoğu zaman geleceği öngörebilir. Bu ise ruhun cismani zindanından tamamen kurtulduğu gün neye dönüşeceğine dair bir fikir verir bize. Bu düşündüklerim doğruysa o zaman beni bir Tanrı gibi onurlandırın. Aksine, eğer ruh bedenle birlikte ölüyorsa, evrenin düzenleyicileri ve muhafızları olan tanrılara hürmet suretiyle, iyi oğullar olarak benim hatıramı yaşatın."
Cicero, örnek verdiği tüm bilginlerin görüşlerini bir süzgeçten geçirip inceler hayatın bir sınav olduğundan bahseder. İnanç kavramının ölçülebilir bir kanıtı olmadığının elbet yazar da farkındadır fakat yazının sonuna kadar bu dünyada misafir olduğumuzdan asıl mükafatın ölümden sonra bize verileceğini anlatır ve şöyle ekler "Ruhun ölümsüzlüğü konusunda kendimi kandırıyor olsam bile bunu isteyerek yapıyorum. Yaşadığım sürece bana bu kadar teselli veren bu yanılgıyı kimsenin elimden almasına izin vermeyeceğim."

Yorumlar