Good bye... Hitler!




Wolfgang Becker'in yönettiği, Daneil Brühl ve Katrin Sass'in başrollerini paylaştığı 2003 yapımı "Good bye Lenin!" filminden yaklaşık bir sene sonra vizyona giren Der Untergang (ya da Türkçe ismiyle Çöküş), dünya tarihini etkileyen diğer gücü, Nazi Almanyası Führer'ini konu alıyor. Oliver Hirschbiegel'ın yönetmenliğini yaptığı film, tarihçilerin senaryosunu yazdığı bir belgesel gibi ilerliyor. Bu bilgi ve filmin Nazi Almanyası'nın son zamanlarını anlatıyor olması izleyiciler için oldukça yavaş ilerleyecek bir film izlenimi veriyor. İki saat otuz dakikalık süresi de bu fikri destekler nitelikte. Ancak film, çaresiz bir son filminin sıkıcılığından ziyade tarihin belki de en gaddar adamının son günlerinde nasıl delirdiğini, tepkilerini ve bugün bakıldığı zaman bile bir insandan yapılması beklenemeyecek kararlarını nasıl verdiğini oldukça iyi anlatıyor. 2019 yılında hayata gözlerini yuman Bruno Ganz'ın Hitler'e benzerliği ve oyunculuğu, seyirciyi bir eseri seyrediyor olmak hissinden ziyade zaman yolculuğu ile Adolf Hitler'i seyrediyor hissine sevk ediyor.

Film, içerisinde Hitler'in nasıl son ana kadar bir mucize umduğunu ve aslında çoktan dağıtılmış ordularından muhtemel sonunu önlemesi için medet umduğunu net bir şekilde ortaya koymuş. Bu sahnelerin birçoğunda, gerçekten Hitler'i izliyor hissine kapılmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Öte yandan vatandaşlarından kimseye karşı bir acıma duygusu beslemeyen ancak yakınındaki insanlardan oradan kaçmalarını isteyen Hitler'in, generallerinin ve özellikle en sıkı yandaşı olan Propaganda Bakanı Goebbels'in takındığı tavır içinden çıkılmaz bir hale girilen ve kurtulma ümidinin olmadığı bir zamanı gerçekçi bir zemine oturtarak anlatıyor. Filmde Goebbels'i canlandıran Ulrich Matthes'da karakter çok iyi canlandırmış. Berlin'i terk etmek ve teslim olmak ihtimallerini reddeden ama bir yandan Hitler'i izliyoruz. Filmin belki de tek sorunu, Hitler'in son günlerini anlattığı için yaptığı katliamları gösterememesi sonucunda, Hitler'in ağzından sık sık ve pek de yerinde olmayan zamanlarda katliamlardan, Yahudi düşmanlığından bahsettiğini duymamız. Bunun sebebi de seyircinin filmin ana karakteri olan Hitler'e bir şekilde hak vermesinden korkulması veya ona sempati duymasını önlemek şeklinde açıklanabilir. IMDb üzerinden yaklaşık üç yüz yirmi bin kişinin oyladığı filmin puanıise 8,2. Düşünülenin aksine oldukça hızlı ilerleyen film, tarihseverlerin yanında sinemaseverlere de önerilir.

Yorumlar