Bir Efsane: The Terminator




TERMINATOR 1-2

Arnold Schwarzenegger ve Linda Hamilton'ın başrollerini paylaştığı Terminator ve Terminator 2: Judgment filmleri, şüphesiz ki Terminator serisinin en beğenilen ve izleyiciyi etkileyen filmleridir. İçerdiği bazı sahnelerin dikkatli izleyiciler tarafından profesyonel bulunmayacağı her ne kadar açıksa da filmlerin, özellikle ilk filmin çekildiği tarihin 1984 olduğu bilgisi, bu seviye bir bilim-kurgu filme saygı duymak için geçerli bir sebep gibi görünmektedir. James Cameron'ın yönetmen koltuğuna oturduğu film, döneminin önemli yapıtlarından birisi olmakla birlikte serinin diğer filmlerinin ilk iki filmin başarısını yakalayamadığı açıktır. Bu durum çeşitli faktörlerle açıklanabilir; öncelikle ilk filmde Linda Hamilton'ın hayat verdiği Sarah Connor merkeze alınarak onu Terminator'den korumak için Kyle Reese görevlendirilmişti, ikinci film ise yeniden programlanmış Terminatör ile John Connor'ın olan maceralarını anlatmakta. Ancak sonraki filmlerde uzun süre Sarah Connor'ı göremedik, gençliği (Emilia Clarke canlandırmıştır) ve serinin yayınlanmış son filminde de tekrar Linda Hamilton'un canlandırdığı Sarah Connor sadece iki defa görünmüştür. Bu durum serinin devam filmlerinin ilk iki filmin kurduğu çatı üzerinden ilerlememesi ve ana hikayeden kopukluk çerçevesinde değerlendirilmesine yol açmıştır. Ayrıca ilk iki film haricinde yönetmenlik koltuğuna oturmayan yalnızca son filmde danışman olarak fikirlerinden yararlanılan James Cameron'ın eksikliği de olumsuz bir sebep olarak sayılabilir.

IMDb üzerinden yedi yüz seksen bir izleyicinin oyladığı ilk filmin puanı 8.0, dokuz yüz yetmiş bin izleyicinin oyladığı ikinci filmin puanı ise 8.5'tir. Devam filmlerinin bu başarının yakınlarından bile geçemediği, 6 civarında puanlarda seyrettiği görülebilmektedir. 1984 ve 1991 yıllarında vizyona giren iki film, döneminin şartlarına göre oldukça kaliteli görüntü ve sahneleri barındırsa da günümüzden bakınca çoğu sahne, özellikle ilk filmde Terminator'ün bazı sahneleri, yoğun ve kalitesiz makyajdan dolayı gerçekliğini bir nebze kaybetmektedir. Ancak tarihte her olayda olduğu gibi bu filmi de çekildiği ve vizyona girdiği dönemin teknoloji ve şartlarına göre değerlendirmek yerinde olacaktır. İçerdiği bilim kurgu, 2029 yılı hakkındaki öngörüler ve aksiyon sahneleri filmi yüksek seviyelere çıkarmıştır. 2029 yılı için öngörülen gelecek senaryosunun "nükleer felaket" olmasını da Soğuk Savaş'ın gergin atmosferinden kaynaklandığını düşünmekteyiz. Soğuk Savaş dönemindeki SSCB ve ABD'nin silahlanma yarışının geldiği en üst noktayı ifade etmek için kullanılan "dehşet dengesi" terimi yalnızca bir bölge veya ülkeyi değil tüm dünyayı tehdit etmekteydi ve tuşa basmak dünya için nükleer bir son demekti. İkinci filmde 1-2 sahne ortalama üzerinde şiddet-korku barındırsa da belirli bir yaş seviyesinin üstündeki insanlar için "korku" filmi seviyesinde değildir. Arnold Schwarzenegger'in aktör olarak yıldızını parlatan ancak "villain" olarak kendisini izlediğimiz ilk filmde çok fazla sahne ve diyalog olmamasına rağmen ikinci filmde villain olarak görmediğimiz Terminator insanlarla zaman geçirerek biraz daha insanlaşmış ve diyalogları uzamıştır. 

İkinci filmin bitişi, ilk filmdeki korkunç hareketleri ve buz gibi hareketlerine rağmen Terminator'ün sonuna şaşırmamızı hatta üzülmemizi sağlayabilmiştir. Serinin ilk iki filminin izlenmesini şiddetle tavsiye ediyoruz.

Yorumlar